T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ISPARTA / MERKEZ - Öğretmenler İlkokulu

İLETİŞİM NEDİR?

İLETİŞİM KİŞİLER ARASINDA OLUŞAN KARŞILIKLI MESAJ ALIŞVERİŞİDİR.

 

İnsanlar dünyayı ve çevrelerini çevrelerinden sürekli bilgi toplayarak algılarlar. Birbiriyle iletişim kuran insanlar ise hem kendileriyle ilgili bilgi vermekte hem de karşı taraftan bilgi toplamaktadırlar. Bu nedenle, insanın doğasında olan kendini anlatma ve başkalarını anlama ihtiyacı bireyleri iletişim kurmaya itmiştir. 

 

İletişim, düşünce ve görüşlerin sözlü veya sözlü olmayan yollarla karşılıklı alışverişi ve bizim başkalarını başkalarının da bizi anlama süreci olarak tanımlanmaktadır. İletişim yazma ve konuşmanın yanında birçok değişik yolla yapılabilmektedir. Jest ve mimikler, vücut duruşu, göz teması gibi sözlü olmayan yollar ile de iletişim yapabilmekteyiz.

 

İnsanlar arasında bilgi, duygu, düşünce paylaşımı iletişimi oluşturur. Doğası gereği iletişim kurmak insanın temel ihtiyaçları arasındadır. Aile, okul, iş, arkadaş, eş, kurumlar hatta devlet bile bireyin iletişim kurduğu birimlerdir. Her birimle farklı iletişimler kurmak, bu iletişimleri dengede tutmak, anlaşılır, algılanabilir olmak; kişinin bireysel, psikolojik, sosyal konumunu belirleyen gerekliliktir. 

 

Kurulan bütün iletişimler olumlu değildir.Birisiyle yumruklaşmak, ağız dalaşına girmek de bir iletişim şeklidir. Olması gereken, her alanda her birimle sağlıklı iletişim kurmayı başarmaktır.

 

Sağlıklı iletişim kurmanın temel doğruları vardır. Bunlar; 

 Doğal olmak.

 Kabul etmek ve saygılı olmak.

 Empatik olmak.

 Tutarlı olmak.

 Güven verici olmak.

 Yargılayıcı olmamak.

 Ortak ihtiyaçlara yönelik olmak.

 Açık olmak.

 Uzlaşmacı olmak.

 Gerçeği doğru dille aktarmak.

 Kişileri değil problemi eleştirebilmek.

 İlgili ve farkındalıklı  olmak.

 

İletişim sözel ve sözsüz olmak üzere ikiye ayrılır.  

Sözlerle kurulan iletişimde kelimeler ve kullanış şekli önemlidir. Aynı sözü birbirinden çok farklı kullanarak farklı sonuçlara gidilebilir.  

 

Sözsüz iletişimde, gözler, kılık kıyafet, duruş, mimikler, dokunmalar, eller, oturuş şekilleri önemli ve mesaj vericidir.

 

Etkili iletişim kurmanın temel doğrularının yanında, özel iletişim durumları için farklı ve ayrıntılı kurallar mevcuttur. Bir öğrencinin öğretmeniyle kurduğu iletişimle, işe girmek üzere görüşme yapanın kurduğu iletişim, iş toplantılarında kurulan iletişim, aile arasında kurulan iletişim farklıdır.

 

Etkili iletişim, beden dili, kelimelerin dili, ses ve nefes kullanımı, kişilerin temsil sistemleri, sevgi dilleri, empati kurma yöntemleri gibi konuların bilinmesi ve uygulanmasıyla daha başarılı, uyumlu, dengeli hale getirilebilir.

İLETİŞİM ENGELLERİ

 Emir Vermek.

 Yönlendirmek. 

 Uyarmak, Göz Dağı Vermek. 

 Ahlâk Dersi Vermek. 

 Öğüt Vermek. 

 Öğretmek, Nutuk Çekmek. 

 Yargılamak, Eleştirmek, Suçlamak, Aynı Düşüncede Olmamak. 

 Ad Takmak, Alay Etmek. 

 Yorumlamak, Analiz Etmek, Tanı Koymak. 

 Soru Sormak, Sınamak, Sorgulamak.

 Kıyaslamak: 

 Şaşırtmak, Konuyu Saptırmak.

Konuşmaları zorlayan, yüzeysel kılan, etkili dinlemeyi ve iletişimi engelleyen faktörlere bakalım;

 Öğüt vermek, çözüm getirmek, yönlendirmek: Bu tür tavırlar karşıdaki kişide baskı ve suçluluk duyguları uyandırarak iletişimin kesilmesine neden olabilir. Örn; “Şöyle yap, böyle yapma…”, “Bu şekilde hareket etmemelisin… vb.” gibi mesajlar.

 Yargılamak, eleştirmek, ad takmak: Bu tür tepkilerle karşılaşan kişiler kendilerini anlaşılmamış, haksızlığa uğramış hissederler. Bunun sonucunda da iletişimi keserek karşılık verebilirler. Örn; “Sen zaten hep kolaya kaçarsın…”, “Şikâyetten başka bir şey bilmezsin zaten… vb.“

 Soru sormak, araştırmak, incelemek: Bu tür yaklaşımların içinde önyargı, eleştiri veya zorunlu çözüm bulunur, ayrıca konuşma, sorulara cevap vermeye takılarak, yön değiştirip asıl konudan uzaklaşabilir. Örn; “Neden?…Sen ona ne yaptın?…O sana ne dedi?…vb.”

 Teşhis, tanı koymak: Dinleyen kişi sanki konuşanın niyetini, söylemek istediklerini çok iyi biliyormuş gibi bir tavır içine girdiğinden, konuşanı savunmaya iterek sinirlenmesine veya öfkeli cevaplar vermesine neden olabilir. Örn; “Ben senin aslında neden öyle yaptığını biliyorum…vb. “

 Teselli etmek, konuyu değiştirmek: Söyledikleri duyulmadan, teselli ediliyormuş hissini yaşayan kişi, kendini anlaşılmamış, dinlenilmemiş hisseder. Dinlemeden verilen teselli mesajları, konuşan kişide sorununun küçümsendiği duygusunu oluşturur.  Örn; “Aldırma, boş ver…”, “Başka şeyden konuşalım… vb.”

 

Bunların ardından, kendimizi gözden geçirelim… Arkadaşlarımız, sevdiklerimiz veya ailemizle yaptığımız günlük konuşmalarda tarzımız ve yaklaşımımız genelde nasıl? İletişimimiz yukarda sözü edilen dinleme engellerine takılıyor mu? Tam yanıtı bulamıyorsanız, kendinizi 1-2 gün izleyerek nasıl bir iletişim kurduğunuzu gözden geçirmenizde yarar vardır.

 

Dinleme için dört adım bulunmaktadır. Etkin dinleme;Empati kurarak dinleme;Açıklıkla dinleme;Farkında olarak dinleme.

 

Öneriler:

1-Sabırlı olun ve karşınızdaki insanın iletmeye çalıştığı mesajına saygı duyun.

2-Konuşan kişiye dikkatinizi verin, dikkatinizi dağıtacak başka şeylerle ilgilenmeyin.

3-Konuşan kişinin söylediklerini, zaman zaman kendi cümlelerinizle özetleyin.

4-Önyargısız dinleyin. Herkesten yeni bilgiler edinebilirsiniz.

5-Egonuzu ön plana çıkarmayın. Egosu kuvvetli kişiler, kendilerini konuşan kişiden daha üstün görüp, onun söylediklerini dinlemeyebilir.

6-Konuşan kişinin beden diline dikkat edin. Söylediklerini beden dili tamamlıyor mu?

7-Nasıl söylendiğini değil, ne söylendiğini dinlemeye çalışın.

8-Konuşanın anlattıklarını sonuna kadar hiç araya girmeden dinleyin.

9-Önemli noktaları not alın. Yazmak, dikkatinizi daha kolay toplamanızı sağlayacaktır.

10-Karşı taraf konuşurken onun söylediklerine vereceğiniz cevapları değil onun ifade etmek istediklerini düşünün.

Dinlemek karşınızdaki kişiye “ saygı duymanın, sana değer veriyorum ” mesajı vermenin en iyi yoludur. Konuşmak için bir nedeni olan herkesi, dinlemek için de bir neden, mutlaka vardır.

 

SÖYLEMEK;Sadece söyleyen kişiyi rahatlatır. Karşıdaki kişiyi üzebilir.

 

DİNLEMEK; Düşünmek, değerlendirmek ve sonrasında davranışı sergilemek sağlıklı sonuçlara ulaşılmasını sağlar. Ön yargıların ortadan kalkmasını sağlar. Karşıdakine değer verildiğine işarettir.

 

DİNLEMEK;“Empati olgunluğunu gösterir.”

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 14.10.2023 - Güncelleme: 14.10.2023 18:15 - Görüntülenme: 40
  Beğen | 0  kişi beğendi