T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ISPARTA / MERKEZ - Öğretmenler İlkokulu

Travmatik Olaylar

Travmatik Olay Nedir?

Travmatik bir olay “herhangi bir kişi için, aşırı derecede örseleyici veya başa çıkması zor olan, kişinin varlığını tehdit eden, hatta öleceğini düşündürebilen, normal yaşamın dışındaki herhangi bir olay” olarak tanımlanır.

Şiddetli bir deprem travmatik olayın tipik bir örneğidir ve depremi yaşayan herkes bu olayın ne kadar korkutucu olduğu hakkında bir fikir sahibidir. Çocuklar açısından bakıldığında, normal zamanlarda da trafik kazası geçirmek, herhangi bir kazaya tanık olmak, tacize uğramak, bir yakının ölümünü görmek, yaralanmak veya yaşamı tehdit eden başka bir olaya maruz kalmak travmatik olaylar olarak nitelendirilebilir.

 

Travma Sonrası Stres Tepkileri

1. İstenmeden akla gelen düşünce ya da görüntüler

Bu düşünce ve görüntüler, kişinin hatırlamayı isteyip istememesinden bağımsız olarak, travma sırasında olup bitenler hakkında aklına gelen anılardan oluşur. Genellikle akla, travmatik olayların en acı ve sıkıntı verici bölümleri gelir.

2. Kaçınma tepkileri

Kaçınma tepkisi kişinin travmatik olayla ilgili olan düşünceler, duygular, etkinlikler ve mekanlardan kaçınmasına işaret etmektedir.

3. Aşırı uyarılma tepkileri

Anılar (görüntüler, sesler, kokular), kaçınma tepkileri gibi travmatik bir olaydan sonra ortaya çıkan belirtilerin çok güçlü bir fizyolojik temeli vardır. Travmatik olaylar insan bedeni ve zihni açısından korkunç bir şoktur ve aşırı bir fizyolojik uyarılmaya yol açabilir. Bu aşırı uyarılma hızlı kalp atışı, avuç içlerinin terlemesi, konsantrasyon sorunları ve uyku güçlükleri gibi belirtiler ortaya çıkarır.

 

Eğer bu tepkiler daha uzun sürerse ve günlük yaşamda, uyku bozuklukları, aile ve okul yaşamında güçlükler gibi sorunlara yol açarsa profesyonel yardım alınması gerekir.

 

Kaygı tepkileri

Travma sonrası stres tepkisi temelde bir kaygı tepkisidir. Bu tepki sırasında bireyin bedeni ve zihni sanki bir tehlikeye maruz kalmış gibi tepki verir. Çocuklar travmatik bir olaydan sonra, aşağıda belirtilenler gibi, belirgin olmayan kaygılar geliştirebilirler:

·       Okul, sosyal yaşam ve gelecek gibi alanlarda ortaya çıkan sürekli bir kaygı hali

·       Avuçların terlemesi, titreme, mide sorunları, baş ağrıları, kas gerginliği gibi fiziksel uyarılmışlık belirtileri

·       Karanlıktan, belirli hayvanlardan ve başkalarının önünde konuşmadan aşırı korkma (Bu korkuların bir kısmı, 7-10 yaş arasındaki çocuklarda yaşa bağlı olarak ortaya çıkan normal gelişimsel korkulardır ve hiç bir müdahalede bulunulmasa bile kendiliklerinden ortadan kalkarlar. (Travma sonrası kaygı tepkisi olarak nitelendirilmeleri için bu korkuların aşırı boyutlarda olması gerekir)

·       Sevilen birisinden ayrılma korkusu - özellikle küçük çocuklar ayrılık kaygısı belirtileri gösterebilirler.

 

ÇOCUKLARIN GELİŞİMİ VE TSS TEPKİLERİ.      TSS (Travma Sonrası Stres Tepkileri)

Bebekler ve yeni yürümeye başlayan  çocuklarda TSS tepkileri (doğum-üç yaş arası)

Kolay şaşırma, kaygılı görünme.

Yatak ıslatma, konuşma problemleri gibi gerileme davranışları.

Ana-babaya yapışma ve onlardan ayrılmama.

 Uyku sorunları ve kabuslar.

Çevreyle ilişkilerde tutukluk ve ürkeklik.

Kontrol edilemeyen saldırganlık.

Travmayla ilgili tekrarlanan oyunlar

Bebekler ve yeni yürümeye başlayan çocuklarla neler yapılabilir?

Bebeklerle yumuşak bir sesle konuşun, onları okşayın, sevin ve sırtlarına hafif hafif vurun.

 Düzenli bir beslenme ve uyku programı uygulamaya çalışın.

 Çevredeki işitsel ve görsel uyaranları azaltın.

Sizin yatağınızda yatmasına izin verin.

Yürümesine, yerlerde yuvarlanmasına ve oyun oynamasına fırsat verin.

 

Okul öncesi çocuklarda TSS tepkileri (4 – 6 yaş arası)

Yatak ıslatma, parmak emme, ani heyecanlanma, ana-babaya yapışma, tik, uyku sorunları.

Kaçınma davranışı ve  içe kapanma.

Genel bir kaygı hali, hayvanlardan  ve yabancılardan korkma.

Tekrarlanan oyun ve ritueller (belirli davranışları saplantılı bir şekilde tekrarlama)

 Kendi hayal ettikleri şeylerle (örneğin, kendilerine ait saldırgan fantazilerle) ve gerçek olanları karıştırma. Bu yaş grubundaki çocuklar kötü olayların kendi kötü düşüncelerinden kaynaklandığını düşünüp üzülebilirler. Bu tip bir hayalci düşünce zihinsel bulanıklık, utanç, kaygı ve dünyayla ilgili yanlış yorumlar yapmaya yol açabilir.

Okul öncesi çocuklarla neler yapılabilir?

Rahatlatmaya ve güven vermeye çalışın, sık sık sevip okşayın.

Uyumadan önce yanına gidin, başını okşayın, varsa ılık bir süt verin veya ninni söyleyin.

Bir süre için sizinle birlikte yatmasına izin verin.

Oyun hamuruyla oynama, çizme ve boyama yoluyla duygularını ifade etmelerine fırsat verin.

 

Okul çağındaki çocuklarda TSS tepkileri  (7 – 12 yaş arası)

Okul öncesi dönemdeki davranışlara gerileme; bu durum, akranları tarafından  reddedilmeye yol açabilir ve yeni gelişmeye başlayan yeterlik ve özerklik duygularının ortaya çıkmasını engelleyebilir.

Okula gitmek istememe ve okul başarısının düşmesi.

Tekrarlanan oyunlar, saldırganlık, gevezelik.

Erkek çocuklarda özellikle silahlara, savaş oyunlarına vb.’ye ilgi gösterme.

Kabuslar, uyku sorunları, ayrılık kaygısı ve doğal olaylardan (yağmur ve rüzgar gibi) korkma.

Dikkat ve konuşma sorunları, isyankar davranışlar, vücutta ağrılar.

Okul çağındaki çocuklarla neler yapılabilir?

Duygularını ifade etmelerine yardım edin, sabırlı, ilgili ve esnek davranın. Oyun oynamalarını teşvik edin, merak ettikleri şeyleri açıklayın. Dikkatleri kolayca dağılabileceğinden okulda ve evde fazla çalışmalarını beklemeyin.

Basit ve yapılandırılmış görevler verin, ufak sorumluluklar almalarına fırsat tanıyın.

İlerde olabilecek başka travmatik olaylardan kendisini nasıl koruyacağını anlatın.

 

Ergenlerde TSS tepkileri (13-18 yaş arası)

¨        Dünya ve kendi gelecekleri hakkında olumsuz tutumlar.

¨        Kendi korkuları ve travmaya verdikleri tepkilerle ilgili endişe; özellikle kendilerini suçlu ve çaresiz hissetme gibi tepkilerinin anormal olup olmadığını merak etme.

¨        Risk-alma veya duygularını davranışlarla dışa vurma davranışları (örneğin okuldan kaçma, madde kullanımı, vb.).

¨        İştah ve uyku sorunları, günlük etkinliklere karşı ilgi kaybı, okul sorunları.

¨        Travmatik yaşantıdan sonra almak zorunda kaldıkları sorumluluklar nedeniyle yetişkinliğe erken girme.

¨        Ana-babalarla çatışma ve tartışmaların artması.

         Ergenlerle neler yapılabilir?

 Aile ve arkadaşlarıyla duygularını paylaşmalarına ve ifade etmelerine yardım edin.      Kabul, hoşgörü ve destek gösterin.

Gündelik faaliyetlere katılmalarını ve spor yapmalarını teşvik edin.       Okul başarılarıyla ilgili beklentilerinizi azaltın.

Varsa travma sonrası yeniden yapılandırma çalışmalarına katılmaları ve başkalarına yardım etmeleri için onları teşvik edin.

 

TRAVMATİK BİR OLAYDAN SONRA ÇOCUKLAR İÇİN İLETİŞİM ÇOK ÖNEMLİDİR?

İLETİŞİMİN TEMEL KURALLARI VE İLETİŞİM ENGELLERİ

İletişim bir süreçtir. Bu süreç, aktif dinleme, empati yapabilme, yani kendini karşıdaki kişinin yerine koyabilme, etkili geribildirim verebilme gibi bazı becerilere sahip olmayı gerektirir. Hem çocuklar ve hem de yetişkinlerle iletişim kurarken izlenmesi gereken bazı temel kurallar vardır.

Yapılması Gerekenler.

Yapılmaması Gerekenler.

ü  Yumuşak bir sesle ve acele etmeden konuşun.

ü  Yeri ve zamanı uygun olduğunda şaka yapın ve gülümseyin.

ü  Göz teması kurun.

ü  Çocukla yüz yüze konuşun, gerekirse ona daha yakın olmak için yere veya yanına oturun.

ü  Açık uçlu sorular sorun. Böylece kişi daha fazla şey söyleyebilir.

ü  Basit ve anlaşılır bir dil kullanın.

ü  Geribildirim verin.

ü  Empatik, sabırlı ve kabul edici olun. Bunun için kendinizi karşıdakinin yerine koyup ne düşündüğünü, neler hissettiğini anlamaya çalışın.

ü  Etkileşime önem verin, uygun olduğunda karşınızdaki kişiye dokunun, omuzuna elinizi koyun.

ü  Dikkatli bir şekilde dinleyin ve dinlediğinizi davranışlarınızla belli edin.

ü  Daha iyi anlamak için sorular sorun.

ü  Gerçekçi ve belirli önerilerde bulunun.

Konuşulanları yarıda kesmeyin.

Yargılamayın ve eleştirmeyin.

Çok fazla konuşmayın.

Anlatılanlara gülmeyin ve insanları utandırmayın.

Saldırgan tavırlar takınmayın.

Duygularınızı gizlemeye çalışmayın. (Çok abartılı olmayan bir biçimde duygunuzu gösterebilirsiniz).

Zıtlaşmayın ve tartışmayın.

Kişi veya çocuk çok etkilendiğinde veya ağlamaya başladığında tedirgin olmayın, sakin kalmaya çalışın.

Ne olursa olsun savunmaya geçmeyin, sadece dinleyin.

Dinlerken başka şeylerle meşgul olmayın.

Çocuğu veya kişiyi, kararlar vermeye veya yorum yapmaya zorlamayın.

Hiç bir şekilde çocuk veya kişi hakkında yorum yapmayın.

RPDH

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 13.10.2023 - Güncelleme: 13.10.2023 11:39 - Görüntülenme: 39
  Beğen | 0  kişi beğendi